Natixis Avrupa Makroaraştırma Başkanı Dr. Dirk Schumacher, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ECB’nin ekim toplantısında sıkı bir şekilde beklemede kalabileceğini ve toplantının tonunun genel olarak tarafsız olabileceğini belirtti.
Enflasyon düşme eğilimindeyken İsrail-Filistin çatışmaları ve petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyonda yeni bir yukarı yönlü risk oluşturduğunu dile getiren Schumacher, büyümeye yönelik aşağı yönlü risklerin de arttığını ve bunun da banka için daha karışık bir resim ortaya çıkardığını aktardı.
Schumacher, “Artan belirsizlik göz önüne alındığında, ECB’nin şunu vurgulamasını bekliyoruz: ‘Banka, enflasyona ve büyümeye yönelik potansiyel risklerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ve nasıl gerçekleşeceğine bağlı olarak politika duruşunu her şekilde de ayarlayacaktır.’ ” değerlendirmesinde bulundu.
Dolayısıyla artan belirsizliğin ECB’nin ekim toplantısında bir sonraki hamlesine ilişkin herhangi bir yönlendirme sağlama olasılığını azaltabileceğini söyleyen Schumacher, “Temel senaryomuzda petrol fiyatlarında sınırlı bir artış beklediğimiz için ECB’nin uzun bir süre daha beklemede kalacağını görüyoruz. Öte yandan, gelecek yılın eylül ayında ilk faiz indirimini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Berenberg ekonomisti Salomon Fiedler de ECB’nin muhtemelen bu faiz artırım döngüsünün sonuna ulaşmış durumda olduğunu ancak aynı zamanda gelecek yıl boyunca faizleri muhtemelen mevcut seviyelere yakın tutabileceğini belirtti.
Zayıflayan reel ekonomi, enflasyondaki gözle görülür düşüş, ECB’nin enflasyonun 2025’in ikinci yarısında hedefe döneceğine dair kendi tahmini göz önünde bulundurulduğunda bankanın aralık toplantısında enflasyon görünümünde aşağı yönlü olası bir revizyon yapabileceğini ifade eden Fiedler, hem ekim hem de aralık toplantısında bankanın faizleri sabit bırakabileceği öngörüsünde bulundu.
Fiedler, ECB’nin 2024’ün sonlarına doğru faiz indirimlerine gidebileceğini söyledi.
ING Group başekonomisti Peter Vanden Houte, “ECB’nin eylül toplantısından sonraki iletişim, ekim toplantısının herhangi bir politika eylemi olmaksızın bir ara toplantı olacağına dair açık işaretler vermişti.” dedi.
En son gelişmelerin ECB için durumları karmaşık hale getirdiğini belirten Houte, İsrail ve Orta Doğu’daki çatışmaların yanı sıra tahvil getirilerindeki artışın Avro Bölgesi’nin büyüme beklentilerini daha da zayıflatacakken, petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceğini ve bankanın 2025 sonunda yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşılmasını daha da zorlaştırabileceğini ifade etti.
Houte, bu bağlamda, ECB’nin gelecek dönem politika adımlarına karar vermeden önce enflasyon ve büyüme hakkında daha fazla bilgi toplamak isteyebileceğini aktardı.
Yeni makroekonomik tahminlerinin açıklanacağı aralık ayı toplantısının para politikasına ilişkin derinlemesine bir tartışmanın yapılmasına neden olabileceğini dile getiren Houte, bu sebepten dolayı ekim toplantısında faizlerde herhangi bir değişiklik olmayacağı öngörüsünde bulundu.
Commerzbank kıdemli ekonomisti Marco Wagner ise ECB’nin ekim toplantısında faiz oranlarını daha da artırmasının pek mümkün görünmediğini belirterek, “Bunun nedeni kısmen enflasyon oranının eylül ayında önemli ölçüde düşmesi ve dolayısıyla büyük ölçüde merkez bankasının beklentileriyle uyumlu olması.” ifadelerini kullandı.
ECB üyelerinin açıklamalarında daha fazla faiz artırımı ihtimalini tamamen göz ardı etmediğini aktaran Wagner, özellikle de enflasyonla mücadelenin kazanılmış olmaktan çok uzak olduğu göz önüne alındığında faiz artırımlarını göz ardı etmenin muhtemelen çok cesur olabileceğini dile getirdi.
ECB üyesi Peter Kazimir’in aralık ve mart ayındaki toplantılarda yapılacak projeksiyonların önemini vurguladığını söyleyen Wagner, “ECB makroekonomik projeksiyonların açıklanacağı toplantılarda önemli kararlar alabilir bunun için bankanın aralık ayına kadar önemli bir karar alması söz konusu olamayabilir.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Haber Ajansı