Habermas’ın yanı sıra Nicole Deitelhoff, Rainer Forst ve Klaus Günther imzalı bildiride, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından karşıt açıklamalar ve gösteriler sürerken İsrail ve Almanya’daki Yahudiler ile dayanışma gösterilmesi gerektiği belirtildi.
7 Ekim sonrası İsrail’in Hamas’a “misillemesinin” orantılı olup olmadığı, sivil kayıpların önlenip önlenmediği ve gelecekte barış prensibiyle bir savaşın yürütülüp yürütülmediği konularında tartışmalara neden olduğu belirtilen bildiride İsrail’in soykırımla suçlanmasına karşı çıkıldı.
Bildiride, Almanya’nın Nazi geçmişi de hatırlatılarak İsrail’in eylemlerinin hiçbir şekilde antisemitik tepkileri meşrulaştıramayacağı savunuldu.
Columbia Üniversitesi profesörü tarihçi Adam Tooze, X sosyal medya hesabındaki paylaşımında, “Bu açık mektuptan sonra 4 imzacıyı da herhangi bir yeni ciddi tartışmadan diskalifiye etmek lazım.” tepkisinde bulunurken imzacıların İsrail’in işgalinden bahsetmemesini eleştirdi.
King’s College London’da Avrupa çalışmaları profesörü Alex Callinicos ise X sosyal medya hesabındaki paylaşımında, Habermas ve meslektaşlarının soyut bir İsrail savunucusu olmaktan ziyade ırkçı, aşırı sağcı Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin eylemlerini savunduklarına dikkati çekti.
Callinicos, “Alman filozoflar, bunu nasıl bildiklerini açıklama zahmetine girmeden vahşet işleyenin Hamas olduğunu ve İsrail’in ‘soykırımsal niyetlerinin bulunmadığını’ biliveriyor, İsrailli bakanların bu niyetleri sürekli ilan etmelerine rağmen. Eleştirel teori resmen ölmüştür.” ifadesini kullandı.
ABD’li siyaset bilimci Jodi Dean da X sosyal medya hesabından, Habermas’ın da imzaladığı bildirinin, İsrail’den soykırım niyetini beyan eden net ve herkesin malumu çok sayıda açıklama yapıldığı gerçeğini görmezden geldiğini ve İsrail ve Yahudiler arasındaki farkı anlamakta başarısız olduğunu belirtti.
Kaynak: Anadolu Haber Ajansı